Oyun ve Çocuk

Nerede O Eski Oyunlar




"Ah, nerede o eski oyunlar" diye başlar söze anneanne, babaanne ve dedelerimiz oyunları anlatırken torunlarına…

Yeni nesil çocukların ne kadar şanslı olduklarını ama yine de o eski oyunların nasıl kendilerini mutlu ettiklerinden bahsederler. Çivi, seksek, misket, dokuztaş, körebe, uzun eşek, lastik, yakar top oyunu…
Gerçekten de "nerede o eski oyunlar!" Hâlâ, oynayan var mıdır o oyunları ya da bilen?
Oysa bir hünerdir ipe basmadan atlamak, gizlendiği yerden yakalanmadan çıkmak ve sobelemek duvarı ya da üstü üste dizili 9 taşın hepsini serebilmek yere…
Takım kurarken "aldım verdim ben seni yendim" tekerlemesiyle ilerleyen çocuğun kalbindeki heyecanı hangi bilgisayar oyunu sağlayabilir ki…
Geçen zaman bugünümüzü mazi yaparken değerlerimizi de beraberinde götürdü sanki! Büyüklerimiz için oyun; gülmek, terlemek, kazanmak, yenildiğinde belki ağlamaktı.
Bol hareket içeren o eski oyunlar, hep özlenen olacak!
Peki neydi o oyunlar ve nasıl oynanıyordu? İşte, eskiden çocukların sıkça oynadığı oyunlar...

Körebe: Oyuncunun gözleri bir mendil veya bir eşarp ile bağlanır. Oyuncunun etrafı görmediğinden emin olduktan sonra herkes gözü bağlanan kişi etrafında döner ve ona dokunur. Körebe onları yakalamaya çalışır, eğer birini yakalarsa onu yüzlerini ve kollarını yoklayarak tanımaya çalışır ve adını söyler. Yakaladığı kişinin adını yanlış söylerse Körebe olmaya devam eder, eğer doğru isim söylerse yakalanan Körebe olur.

İsim Şehir Oyunu: Oyunculardan birisi içinden A’dan Z harfine kadar saymaya başlar. Saymaya başladığında diğer oyunculardan birisi "dur" der. Durduğu anda hangi harfte kaldıysa o harf ile başlayan "İsim, Şehir, Bitki, Hayvan, Film, Artist, Meyve" adı bulunur. (Seçenekleri oyuncular istediği kadar çoğaltabilir.) İlk bitiren kişi 50'ye kadar sayar. Diğer oyuncular bu süreye kadar bilgileri tamamlayabilir. Daha sonra puanlamaya geçilir. Aynı şeyi yazan oyuncular o maddeden 5 puan farklı yazanlar 10 puan alırlar. Bir şey bulup, yazamadığı madde için ise sıfır alır.


İskemle Kapma Oyunu: Halk arasında sandalye kapmaca olarak da bilinen bu oyun çok eğlencelidir. Her yaştan insanın oynayabileceği bir oyundur. Birkaç adet sandalye yan yana dizilir. Sandalye sayısı oyuncu sayısından bir azdır. Oyuncular herhangi bir müzik eşliğinde dans etmeye başlarlar ve müzik durduğunda herkes sandalye kapmaya çalışır. Ayakta kalan oyun dışı kalır ve her oyuncu çıkmasında bir sandalye çıkartılır. Böylece en son kalan oyunu kazanmış olur.


Misket: Oyun için küçük bir çukur ve misket gerekiyor. Oyuncuların, belirli bir uzaklıktan sırayla kuyuya misket ile birer el atış yapmasıyla oyun başlar. Eğer oyuncunun attığı misket, kuyuya girerse puan alır ve bir atış hakkı daha kazanır. Eğer misket çukura girmezse sıra diğer oyuncuya geçer. Bir oyuncunun misketi kuyuya girdiğinde, kuyudan en fazla bir karış uzaklıktan ya yerden ya da diğer elini destek alarak diğer rakibin misketini vurmayı çalışır, bu şekilde ek puan alır. İkinci puan alma yolu ise oyuncu kuyudaysa ve diğer oyuncunun misketi kuyudan bir karıştan daha yakın mesafedeyse rakip oyuncunun misketini kuyuya alır, en fazla üç atışta rakibin misketini kuyunun dışına atarsa puan kazanır. Belirlenen puana ilk gelen oyuncu oyunu kazanır.






Gelin onlara bu oyunları yeniden kazandıralım hergün yeni bir oyun :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder